Kick Boks ,yumruk,tekme, diz ve sınırlı clinch uygulamalarının biraraya getirilmesiyle oluşturulmuş eklektik bir dövüş sporudur. Egzersiz sistemi olarak uygulanabildiği gibi tam temaslı bir mücadele sporu olarak da uygulanabilmektedir.
      Kick Boks aynı zamanda benzeri spor türlerini tanımlamakta kullanılan genel (generic) bir terimdir. Bu ad altındaki stiller:

  • Pradal Serey (Kmer kick boksu) — Muay Thai'nin (Tayland Boksu) öncülü olduğunu varsayanlar bulunmaktadır. Güçlü diz ve dirsek vuruşları vardır.
  • Japon kick boksu - Muay Thai'ye benzemekte fakat farklı bir puanlama sistemine sahiptir.
  • Full Contact (Amerikan boksu) - Vücut koruyucuları kullanılır.
             Kick Boks; diğer bir çok savunma sporundan kendisini çok farklı özellikleri ile ayırır. En önemli olayı; aşırı derecede sert bir spor olmasıdır. Diğer bir çok sporda olduğu gibi Kick Boks içerisin de de temel püf noktalar vardır. Lakin; bir Judo ya da Karate-do gibi değildir. Rakibinizi, püf noktalar ile ya da onun gücünü kullanarak yenemezsiniz. Kick Boks içerisin de rakibinizi yenmek ve tekniklerden tam anlamı ile verim almak adına mutlaka güç kullanmanız gerekmektedir. Yani; Kick Boks güce dayalıdır.
             Genelde ruh ve teknik birleştirme mantığı ile dövüş sanatları hareket etse de; Kick Boks içerisin de durum biraz daha farklıdır. Doğrudan, güç ve teknik birleştirme mantığı vardır. Tekniği ne kadar iyi öğrenir ve gücünüzü o teknik üzerinde yoğunlaştırır iseniz; o kadar başarı sağlamanız mümkün durum da olacaktır. Bu nedenle de; Kick Boks sporuna tam olarak başlamak için; kas, fiziki yapılar gibi konular da kendinizi geliştirmeniz ve yeterli düzeye erişmeniz önemli bir konu olmaktadır.

    Kick boks Sporunun Temeli Neresidir?

    Bildiğiniz gibi; bir çok sporun temeli Uzak Doğu olmaktadır. Yani; hemen hemen her türlü savunma ve dövüş sanatı Uzak Doğu tabanlıdır. Kick boks‘ta bu bağlamda; Uzak Doğu içerisin de meydana gelen bir spordur. Lakin, özgün bir değildir. Tamamen melez bir spordur. Japon bir dövüşçünün; Karate ve Muay Thai sporlarını birleştirmesi sonucun da yaratılmış bir spor dalıdır. Yani; diğer bir çok Uzak Doğu sporunda olduğu gibi; bir geçmişi, tarihi yapısı; özel bir felsefe mantığı yoktur. Tamamen iki farklı sporun bir araya gelmesi sonucun da oluşturulmuş; güce ve teknik bilgisine dayanan bir dövüş sporudur.
    Ayrıca, bugün ki popüler haline ise; Amerika içerisin de ilk dönemler de düzenlenen maçlar sayesin de ulaşmış durumdadır. Şu an; dünya çapında bir çok ülke içerisin de Kick boks öğrencileri bulunmaktadır. Öyle ki; medya tarafından da oldukça ilgi duyulan bu spor ile ilgili bir çok maçlar, çeşitli kanallar da özel ringler de insanlara sunulmaktadır.

    KICK BOKS ANTREMANLARI

    Kick-Boks sadece teknik gösterilerek puan alınan bir spor dalı değildir. Rakibe mutlaka temasınız söz konusudur. Bu temasın yoğunluğu müsabakanın çeşidine göre değişir tabii ki. Hem yoğun temas sporu olması, hem ikili mücadeleye dayanması hem de bunların getirdiği fiziki ve psikolojik şartlar düşünüldüğünde; müsabakalarda zor durumlara düşmemek için Kick-box antrenmanları çok ağır tempolarda yapılır.
    İyi bir kondisyona sahip olmak birinci kuraldır diyebiliriz. Kondisyonu yetersiz olan sporcular maç içerisinde yorgun düşerler. Yapacakları darbeler için kendilerinde güç bulamazlar. Uzun süreli müsabakalarda yorgunluk baş gösterirse gard düşer, karşıdaki dövüşçü için basit bir rakip haline gelirsiniz. Genelde Kick-Boksa yeni başlayanlar ilk antrenmanlardan sonra birkaç gün yorgunluktan kendilerine gelemezler. Bu aşamada akıllarında hep aynı soru vardır. “Küçücük ring için bu kadar koşmaya ne gerek var? Bu kadar ağır antrenmanlar olmadan dövüşmeye başlasak olmaz mı?” Oysa yukarda da belirttiğimiz gibi iyi bir dövüşçünün ilk sahip olması gereken müthiş bir kondisyondur. İlk birkaç ay (sporcunun fiziki yapısına göre değişir) kondisyon yüklemekle geçer. Daha sonra teknik ve taktik antrenmanlara geçilir. Tekme, yumruk, diz ve dirsek darbeleri öğretilir zaman içerisinde sporcuya. Gardını hangi durumlarda nasıl alması gerektiği anlatılır. Kick-Boks’un sadece saldırı sporu olmadığı; saldırı ve savunmanın aynı dozajda ve aynı konsantrasyonla yapılması gerektiği uygulamalı olarak gösterilir. Zira yanlış atılan bir yumruk, boşa giden bir tekme demek; bu nafile atağınızın ardından bir darbe yiyeceğiniz anlamına gelir. Profesyonel müsabakalarda hatalar çok ağır şekilde cezalandırılır. Bu müsabakalarda ne yorgunluğa, ne de konsantrasyon eksikliğine yer vardır. En ufak bir dikkatsizlik ve eksiklik yenilgiyle, daha da acısı nakavtla sonuçlanabilir. O yüzden sporcular maç boyu diri kalacak şekilde kondisyona, her hareketini bilinçli yapacak kadar taktiğe ve her hareketin ruhunu bilecek kadar da tekniğe sahip olmak zorundadırlar. Bunlara sahip olmak için de üç aşama gereklidir.
  • Kick-Boks yapmak için gönülden istekli olmak,
  • Eğitmenlerin her söylediklerini dikkate almak ve söylediklerini harfiyen yerine getirmek,
  • Her daim çalışmak ve asla “ben oldum” dememek.
Bu üç altın kuralı kendisine düstur edinen her sporcu Kick-Boks’ta başarılı olmak için potansiyeli yüklemiştir kendisine.